Gayrimenkul Yatırımlarında Riskler Nelerdir ve Nasıl Önlenebilir?

Her yatırımda olduğu gibi gayrimenkul yatırımlarında da mutlaka belirli oranda riskler söz konusudur. Riskler her ne kadar var olsalar da belirli oranda bu risklere karşı önlem almak ve böylelikle risklerden dolayı oluşabilecek zararları minimize etmek önemli gerekliliklerden biridir.

Elbette ki öncesinde riskleri tanımak, riskleri anlamak ve sonrasında ne gibi önlemler alınabileceği üzerinde durmak gerekir. Riskler gayrimenkulün birçok detayına göre değişim gösterse de tüm gayrimenkul yatırımlarına dair ortak risklerden ve bu risklerin önlemlerinden bahsetmek söz konusudur.

Riskler

  • Yapısal Risk: Yapının kullanım ömrü ile doğrudan bağlantılı olan bu risk türü, gayrimenkul satın alımı sırasında dikkat edilmesi gereken noktaların başında gelir. Yapının sağlık durumu, depreme dayanıklılığı, kullanıma elverişli olması gibi birçok detay, yapısal anlamda ciddi bir risk doğmasına yol açabilir. Haliyle yapısal risk kapsamına giren durumların tümü, gayrimenkul yatırımlarının fayda sağlaması noktasında olumsuz yönde yatırımınıza etki edebilir.
  • Çevresel Risk: Direkt olarak yapının konumu ve satın alınma zamanı ile alakalı olan çevresel risk, birçok detayı içerisinde barındırır. Gayirmenkulün bulunduğu bölgedeki suç oranlarından tutun da bölgenin ilerleyen süreçte ne gibi ek imkanlara sahip olacağı ya da niye ilerleyen süreçte daha çok tercih edilen bir bölge olacağı, devlet kurumları tarafından veya özel kurumlar tarafından bölgeye ilerleyen süreç yapılacak yatırımlar gibi detaylar, çevresel risk konusunda gayrimenkul yatırımınıza olumlu ya da olumsuz yansıyabilir.
  • Finansal Risk: Finansal risk, özellikle borçlanarak gayrimenkul yatırımı yapmak isteyen yatırımcılar açısından önem taşıyan bir risk türüdür. Finansal risk nedeniyle yatırımcıların konutu borç ödeyememe durumundan kaybetmeleri ya da zararına satarak, yatırımdan ciddi manada beklediklerini alamamaları söz konusu olabilir. Bu yüzden finansal anlamda tüm riskler, finansal riskler çerçevesinde geleceğe yönelik olarak yatırım planlaması içerisinde yer almalıdır.
  • Yasal Risk: Kanunların değişmesi, yapılara dair birçok düzenlemenin getirilmesi, afet durumlarına dair devlet tarafından getirilen önlemler gibi daha birçok durum, yasal risk olarak tanımlanabilir. Yapılacak olan gayrimenkul yatırımının, yasal anlamda birçok gerekliliği yerine getiriyor olması son derece önemlidir. Aksi takdirde yasal risk, gayrimenkul yatırımınızı çok ciddi manada olumsuz etkileyebilir. Bunun yanı sıra yasal riskleri ortadan kaldırmak, finansal anlamda ciddi zorluklar yaşamanıza da neden olabilir.
  • Yönetim Riski: Gayrimenkulün satın alındıktan sonra doğru bir şekilde pazarlanması ve satış ihtiyacı hissedildiği takdirde doğru bir şekilde satılması, yapılacak olan yatırım açısından büyük önem taşır. Doğrudan bu detaylarla ilgilenmemeniz durumunda mutlaka profesyonel bir yardım almanız gerekir. İşte alacağınız bu profesyonel yardım da yönetim riskini oluşturur. Bu noktada güvenilir ve doğru bir tercih yapmak ise yönetim riskini ciddi anlamda düşürür.

Alınabilecek Önlemler

Gayrimenkul yatırımlarında oluşabilecek temel risklerden bahsettik ve bu risklerin de belirli önlemlerle belirli ölçülerde azaltılabileceğinin altını hemen ilk bölümde çizmiştik.

Tek tek risklere dair önlemlerden bahsetmek yerine, genel önlemler üzerinde durmak, gayrimenkul yatırımlarınıza dair risk bilincinizi geliştirecektir.

Gayrimenkul yatırımı yaparken ilk olarak bina yaşı, yapı sağlığı, yapının kullanıma elverişliliği gibi konuları göz önünde bulundurmak gerekir. Bu noktada doğru bir konum ve doğru bir bütçe odağında hareket etmek önemlidir. Konumu değiştirip, konumdaki en yaşlı yapılara yönelmektense, konumu daha uygun fiyatlı bölgelere çekip, yapısal anlamda daha sağlıklı gayrimenkul seçeneklerine yönelmek önemlidir. Elbette ki bu noktada da yapı sağlığını çok göz önünde bulundurmamak gerekir. Aksi takdirde yapısal risk azalacaktır ancak çevresel risk artacağı için diğer risk unsurlarının da tetiklenmesi çok daha kolay bir hale gelecektir.

 

Tam olarak bu detaylarla birlikte; yapısal risk, çevresel risk ve finansal risk gibi risk unsurlarının göz önünde bulundurulması sonucunda optimum bir seçim yapılması gerektiği sonucuna varılabilir. Öte yandan finansal risk çerçevesinde de yasal risk oranında artış yapılmaması, kanunlara ve yapı kurallarına uygun seçeneklere yönelmek gerektiği de aşikar olan bir başka durumdur.